İşitme kaybını önlemenin en etkili yolu, tehlikeli gürültü seviyelerine maruziyeti azaltmaktır. Günlük yaşamda 85 dB ve üzerindeki ses kaynaklarından (hızlı jeneratörler, yüksek sesli müzik dinleme, endüstriyel makineler) korunmak için doğru tipte kulak koruyucuları (kulak tıkaçları, ses yalıtımlı kulaklıklar) kullanmak hayati önem taşır. Mesleki risk taşıyan ortamlarda düzenli olarak işitme testleri yaptırmak, önleyici tedbirlerin etkinliğini ölçmek ve gerektiğinde çalışma koşullarını yeniden düzenlemek için kritik bir adımdır.
Kulak sağlığını destekleyen hijyen alışkanlıkları da önleyici stratejinin parçasıdır. Kulak kanalında biriken kirlerin temizlenmesi için kesinlikle kulak çubuğu gibi derinlemesine müdahalelerden kaçınılmalı, uzman ellerden profesyonel temizleme hizmeti alınmalıdır. Ayrıca, ototoksik ilaç kullanımı gereken durumlarda, doktorunuza işitme sağlığınızı koruyacak alternatif tedavi yöntemleri veya doz ayarlamaları hakkında danışmak, ilaç kaynaklı hasarın önüne geçilmesini sağlar.
Yaşam tarzı düzenlemeleri de işitme korumasına katkıda bulunur. Sigara ve pasif içicilik, iç kulaktaki mikrodamar yapısına zarar vererek işitme kaybı riskini artırır; bu nedenle sigarayı bırakmak ve temiz hava ortamlarında bulunmak faydalıdır. Düzenli egzersiz ve dengeli beslenme, koklea içindeki kan dolaşımını destekleyerek hücresel onarımı teşvik eder. Son olarak, ortamdaki ani ses patlamalarına karşı tetikte olmak ve yüksek riskli etkinliklerde (havai fişek gösterileri, yarış organizasyonları) gerekli koruyucu donanımları kullanmak, uzun vadede işitme sağlığınızı korumanıza yardımcı olur.