İşitme kaybı bazı kişilerde doğuştan olabilir, bazı kişilerde ise yaşamın ilerleyen dönemlerinde ortaya çıkar. Nedenini bilmek, doğru çözüm için ilk adımdır.
Bebeklerde doğumla birlikte ya da yaşamın ilk aylarında işitme kaybı görülebilir. Bunun birkaç önemli nedeni vardır:
Genetik (kalıtsal) nedenlerle bebek işitme kaybı ile doğabilir. Ailede benzer durumlar varsa, bu risk artar.
Anne hamileyken kızamıkçık, sitomegalovirüs (CMV), toksoplazma gibi bazı enfeksiyonları geçirirse, bu bebeğin işitme gelişimini etkileyebilir.
Prematüre doğum, doğumda oksijensiz kalma, yüksek sarılık gibi durumlar işitme sinirine zarar verebilir. Erken tanı ile bu durumlar kontrol altına alınabilir.
Doğumdan sonra, çocuklukta ya da yetişkinlikte farklı nedenlerle işitme kaybı gelişebilir:
Uzun süre yüksek sesle müzik dinlemek, yüksek sesli ortamlarda çalışmak ya da kulaklıkla yüksek ses kullanımı iç kulak yapısına zarar verebilir.
Özellikle çocuklarda sık görülen kulak iltihapları veya orta kulakta sıvı birikmesi, geçici ya da kalıcı işitme kayıplarına yol açabilir.
Kemoterapi ilaçları, bazı antibiyotikler veya ağır dozda kullanılan ilaçlar kulağa zarar verebilir. Bu duruma “ototoksik etki” denir.
Yaş ilerledikçe iç kulaktaki işitme hücreleri zayıflar. Bu nedenle yaşlı bireylerde işitme azalması sık görülür. Genellikle iki kulakta birden olur ve zamanla artar.
Kafaya alınan darbeler, kulak zarının yırtılması veya ani basınç değişiklikleri (örneğin dalış kazası) işitme kaybına yol açabilir.
İnsanların söylediklerini net anlayamamak ve tekrarlattırmak
Kalabalık ortamlarda konuşmaları kaçırmak
Televizyonun sesini sürekli yükseltmek
Karşı tarafın "duymuyor musun?" demesi
Bu gibi belirtiler varsa işitme testi yaptırmak önemlidir.